KOMPULSİF ALIŞVERİŞ HASTALIĞI

 

 

KOMPULSİF ALIŞVERİŞ HASTALIĞI

 

Aşırı ve engellenemeyen bir istekle gereksiz oranda alışveriş yapmaya “Oniomania” denir. “kompulsif alışveriş” ya da “kompulsif satınalma” olarak Türkçeleştirebileceğimiz bir problemdir bu. Satın alma ya da alışveriş dürtüsünün engellenememesi şeklinde ortaya çıkan ve psikiyatrik bir grup hastalığın ortak adı olan “Dürtü kontrol bozuklukları” nın alt grubu bir bozukluktur.

Dürtü kontrol bozuklukları’nın diğer çeşitlerinin başlıcaları olarak:

Trikotillomani (istemsiz saç yolma), Pyromania(yangın çıkarma), Kleptomani(ihtiyacı olmadığı halde çalma) ve Patolojik kumar oynama gibi bozukluklar sayılabilir.

Batı ülkelerinde yapılan araştırmalarda kompulsif satınalmanın genel toplum içinde %1 ile %6 arasında değişen bir yaygınlık oranı saptanmaktadır. Kadınlarda erkeklerden daha fazla görülmektedir.

 

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum, modern zamanlarda ulus aşırı şirketlerin, dev ekonomik oluşumların amacı bireyi bir “tüketici birey” haline getirmektir. Sürekli yeni ürün modelleri çıkararak, sürekli bir satın alma yarışını “prestij” ve “özdeğer” belirtisi gibi lanse ederek daha çok tükettirmeye, böylece daha çok satmaya ve daha çok kazanmaya çalışmaktadırlar.

Ne yazık ki insanların azımsanmayacak bir kısmı da “olduğu” ile değil “sahip olduğu ile” kendisini ölçecek kadar bunu içselleştirebilmektedir. “En çok tüketen en güçlüdür” olabilmektedir. “Satın alma” ve Tüketme” nin bu tarihsel ve kültürel boyutunun ötesinde bir de bireysel bir patoloji olarak yaşanan satın alma işlevinden söz edebiliriz.  Bu iki durum aslında zaman zaman iç içe geçerek birbirini etkilese de farklı değerlendirilmelidir.

Kompulsif satın almanın nedenini açıklamaya çalışan psikodinamik yaklaşımlar daha çok bu davranışın bir anksiyete(sıkıntı, bunaltı) dışavurumu olabileceği, düşük özgüven ve özsaygı ile ilişkili olabileceği ve alışverişin stresi azaltmanın bir yolu olarak kullanılması mekanizmaları üzerinde durmaktadırlar.

Diğer “Dürtü kontrol bozukluğu” türlerinde olduğu gibi kompulsif satın almada da depresyon, obsesif kompulsif bozukluk gibi bazı psikiyatrik hastalıklar sık olarak birlikte görülebilir.

Psikiyatrik bir diğer hastalık olan “mani” (aşırı hareketlilik, aşırı neşe, aşırı para harcama gibi belirtilerle seyreder) hastalığında da gerekli gereksiz çok para harcama, çok fazla alışveriş yapılabilir. Kişinin zaten bu aşırı alışverişi açıklayabilecek  “mani” gibi bir hastalığı varsa artık bir kompulsif satınalma probleminden söz edemeyiz.

Bozukluğun başlangıç yaşı genellikle 18 yaş civarı olmakla birlikte kişiler genellikle 20’li,30’lu yaşlarda içine girdikleri ciddi finansal problemler sırasında profesyonel yardım için başvururlar.

Kompulsif satınalmacılar genellikle kredi kartlarıyla hatta çoğu zaman birçok kredi kartıyla alışveriş yaparlar. Ciddi finansal problemlerin ortaya çıkması çok sık görülür ve sıklıkla bankalar tarafından kara listeye alınırlar. Bu kişiler sık sık bu zararlı davranışlarını sınırlandırmaya, kısıtlamaya çalışırlar ama çoğunlukla başarısız olurlar.

Kompulsif satınalma’nın tedavisi çok kolay değildir. Destekleyici terapi, içgörü yönelimli terapi, ilaç tedavisi veya bu tedavi metotlarının uygun şekilde bir araya getirilmesi ile kısmen başarılı sonuçlar alınabilmektedir.

 

 

 

                                                Psikiyatr Dr. Gıyasettin Ekici