GENİTAL ESTETİK
İnsanlar psikolojik olarak vajina ve penis estetiği yaptırmaya neden ihtiyaç duyuyorlar?
Plastik cerrahi bu günkü imkânları ile mucizevi sonuçlara imza atabiliyor ama bir o kadar da riske ve suiistimale açık hale geliyor. Tüketim ekonomisinin çarkları tıbbı ve teknolojik gelişmeleri de içine alma eğiliminde.
Biz psikiyatrlar için konunun önemi şurada; aslında vücudu ve organları normal olduğu halde vücudunun biçimsiz veya organlarının anormal ve kötü görünüşlü olduğunu düşünen ve sürekli ilgisini ve düşüncesini bu konuya yönelten bir psikiyatrik bozukluk mevcut: “vücut dismorfik bozukluğu ”
Vücut dismorfik bozukluğunda bazen gerçekten küçük bir kusur bulunur ama kişi bunu aşırı abartılı algılar ve orantısız tepki gösterir.
Örneğin söylenildikten sonra dikkatli bir şekilde baktığınızda ancak fark edebildiğiniz bir kusuru nedeniyle kişi bunu insanlardan gizlemek için eve kapanabilir, ya da denize gitmekten mayo giymekten kaçınabilir vs. Böyle bir durum söz konusu ise operasyondan sonra da kişinin yakınmalarının sürmesi hatta hayal kırıklığının, memnuniyetsizliğinin daha da büyümesi kuvvetle muhtemeldir.
Bazen operasyondan sonra kişilerin eski organ şeklini aradığı ama geriye dönüşümü olmayan ve telafisi olmayan değişiklik nedeniyle derin depresyona sürüklendikleri hatta intihar düşüncelerine kapıldıkları görülür.
Diğer yandan organın işlevini de görünüşü ile birlikte değerlendirmek gerekir. Mesela vajinasının iç dudakları biraz dışarı sarkıyor ya da fazla küçük diye ameliyat olup genital bölgedeki sinirleri kısmen tahrip olduğu için eskisi kadar uyarılamayan ve cinsel işlev sorunları yaşamaya başlayan bir genç hanım düşünelim, bu durumun sorumlusu kim olacaktır? Kendisi mi, plastik cerrah mı, bir başkası mı?…
Bu nedenlerle vücutta kalıcı değişikliklere neden olacak estetik operasyonlarda eğer tıbbi bir gereklilik söz konusu değilse, estetik operasyon kararı alınmadan önce mutlaka psikiyatrik bir değerlendirme istenmeli ve nihai karar kişinin kendisi, estetik cerrah ve psikiyatr arasında ortak bir uzlaşmayla alınmalıdır.
Operasyon kararını verme aşamasında ne gibi sıkıntılar yaşanıyor?
Örneğin bana daha önce üroloji uzmanı tarafından yönlendirilen ve penisinin sertleşme durumunda eğri durduğunu ve bunun kendisini çok rahatsız ettiğini söyleyen bir danışanımda yapılan tüm testler ve fizik muayeneler normal bulunmuştu. Partnerinin birlikte olduktan sonra cinsel organına bakıp güldüğünü ve bunun kendisini kahrettiğini söylüyordu. Haklı olabilir mi düşüncesi ve tereddüdü detaylı bir görüşmeden sonra kişinin kendi beden algısına yönelik birçok ayrıntı ile netleşti. Kişi sürekli bedeniyle ilgileniyor, tüm dikkatini bedenine yöneltiyor ve kusurlar icat ediyordu. Gözlerinin arası çok açıktı, kulakları çok aşağıdaydı, kafa şekli anormaldi vs. Ama en güncel ve “acil” takıntısı penisinin sertleşme halindeki –sözde- eğriliğiydi. Ürolog arkadaşla ikna çabalarımız kısmen etkili oldu ve kişi acil ameliyattan o zaman vaz geçti.
Böyle bir vaka deneyimi az, cesareti ve iştahı çok bir cerrah elinde içinden çıkılamaz bir sorun yumağına dönüşebilir.
Sadece estetik kaygılarla bu tür operasyonlara başvuranlarda nasıl bir ruh hali görülüyor?
Haklı sayılabilecek gerekçelere sahip küçük bir azınlık olmakla birlikte büyük çoğunluğu bedenleriyle ve beden görünüşleriyle aşırı ilgili, özgüvenleri yetersiz, oldukları ve yaptıklarıyla ortaya çıkmaktan ziyade göründükleri kadar olduklarını düşünenler oluşturuyor. Günümüzün moda trendleri de zaman zaman bu eğilimi besliyor.
Terapiler sonucunda estetik operasyondan vazgeçenler oluyor mu?
Evet, bazen estetik-cerrahi operasyon yerine psikiyatrik destek sunulması, kişinin bedenini, organını veya varsa kusurunu daha gerçekçi algılamasını sağlayacak bir terapi sürecinden geçmesi sorunun çözümüne katkı sunabilir.
Ancak şunu hep akılda tutmak gerekir; bu saplantılar genellikle tekrarlayıcıdır ve inatçıdır, kolay ikna edilemezler. Yani terapi ve ilaç tedavisi yararlı olur ama başarı oranı durumdan duruma değişir. Bununla birlikte durum, “canım, ameliyat olsun da rahatlasın, ne olacak ki” kolaycılığına kaçacak kadar da hafife alınmamalıdır. Bunun hem ameliyat olan hem de ameliyatı yapan için ciddi risk taşıdığı göz ardı edilmemelidir. Yaptırdığı ve beğenmediği estetik operasyonundan dolayı plastik cerraha yönelik düşmanca duygular taşıyan birçok danışanım oldu.
Operasyon yaptırdıktan sonra psikolojik olarak ne gibi değişimler yaşanıyor?
Memnun olanların sayısı hayal kırıklığına uğrayanlardan çok daha az demem yeterli olur sanırım.
Cosmopolitan Dergisi’ nde yayımlanmıştır